Değerli Sözlük Bilimi Araştırmacıları,
Doğrudan doğruya Türk sözlükçülüğü alanında ilk kez 1999 yılında Gazimagosa’da düzenlenen bilimsel toplantıdan sonra gelenekselleşmesi amacıyla 2014 yılında Sakarya Üniversitesinde başlatılan Uluslararası Sözlük Bilimi Sempozyumunun ikincisi İstanbul Üniversitesi, üçüncüsü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmişti. Başlangıçta her yıl düzenlenen sempozyumun sonuncusunun değerlendirme oturumunda etkinliğin iki yılda bir düzenlenmesi kararlaştırılmıştı. Bu karar gereğince Uluslararası Sözlükbilimi Sempozyumu’nun dördüncüsü Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezinin ev sahipliğinde 17-19 Eylül 2018 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesinde düzenlenmiştir.
Toplantımızın konusu “Sözlük Biliminde Tanımlama ve Tanıklama” olarak belirlenmiştir.
Yaklaşık bin yıllık geçmişi ve bir geleneği bulunan Türk sözlükçülüğünde tanımlama, özellikle son yıllarda artan oranda üzerinde durulan, tartışılan bir alan hâline gelmiştir. XIX. yüzyılın son çeyreğine gelinceye kadar dönemin sözlükçülük anlayışı gereği kullanım sıklığı fazla olmayan, az bilinen sözcüklerin tanımlandığı, anlamını herkesin bildiği düşünülen sözcüklerin ise “malumdur, maruftur” denilerek kısaca açıklandığı görülmüştür. Türk sözlükçülüğünde Ahmet Vefik Paşa ile başlayan Şemseddin Sami ile devam eden dönemde ise sözlüklerimizde tanımlama konusu önem kazanmıştır. İlk fasikülü 1943 yılında yayımlanan ve baskısı 1945 yılında tamamlanan Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük’ünün birinci baskısından itibaren her baskısında tanımlama ilkeleri geliştirilerek bugüne ulaşılmıştır. Sözlüklerin elektronik ortama aktarılmasından sonra gerek söz varlığının gerek tanımların karşılaştırmalı bir biçimde incelenmesi sonucunda sözlük biliminin çeşitli alanlarında olduğu gibi tanımlamalar da sorgulanmaya başlamıştır.
Sözlükçülükte bir başka sorunlu alan da tanıklamadır. Sözlükte yer alan sözün anlamını en açık bir biçimde ortaya koyabilmek amacıyla tanımın yanı sıra örnek cümlelere yer verilmesi öteden beri başvurulan bir yöntemdir. İlk sözlüğümüz Divanu Lugati’t-Türk’ten bu yana sözlüklerimizde yer alan örneklerin belirlenişi, seçimi, veriliş biçimi sözlükten sözlüğe, dönemden döneme farklılıklar göstermektedir. Günümüzde derlem tabanlı hazırlanan sözlüklerin bu sorunu çözebileceği görülse de tanıkların yorumlanması, değerlendirilmesi yine sözlük hazırlayıcılarına kalmaktadır.
Sözlük biliminde tanımlama ve tanıklama sorunlarının günümüzde de önemini koruması dolayısıyla IV. Uluslararası Sözlük Bilimi Sempozyumu’nun konusu “Sözlük Biliminde Tanımlama ve Tanıklama” olarak belirlemiştir. Toplantımıza sunulacak bildiriler Türk sözlükçülüğüne önemli katkılarda bulunmuştur. Toplantıda sunulan bildiriler, tartışmalar ve değerlendirmeler Türk Sözlükçülüğünde Tanımlama ve Tanıklama adında ortak kitaba dönüştürülmektedir.
IV. ULUSLARARASI SÖZLÜK BİLİMİ SEMPOZYUMU TÜRK DİL KURUMU İŞ BİRLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. TÜRK DİL KURUMUNA DEĞERLİ KATKI VE DESTEKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
DÜZENLEME KURULU