Hüseyin Rahmi Gürpınar Derlemi
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın eserlerinden oluşan söz varlığı çalışması erişime açılmıştır.
14. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu
TURKIY TILLAR LEKSIKOGRAFIYASI
“TURKIY TILLAR LEKSIKOGRAFIYASI” Semineri Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü ve Alisher Navoiy nomidagı Toshkent davlat o‘zbek tili va adabiyoti Üniversitesi, 30.11.2021 tarihinde “TURKIY TILLAR LEKSIKOGRAFIYASI” adlı online seminer yapılmıştır.
Söz Varlığı Araştırmaları
Servet-i Fünun Veri Tabanına Tam Erişim ve Muteferriqa Toplantısı 14 nisan 2021 Çarşamaba Günü Yapıldı
"Eren Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü" TDK tarafından yayımlandı
Merhum Prof. Dr. Hasan EREN'in eserinin geliştirilmiş ve genişletilmiş yeni sürümü, dizinleriyle birlikte Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN tarafından hazırlandı.
İstanbul Ansiklopedisi
Merkezimizde yürütmekte olduğumuz İstanbul Ansiklopedisi Söz Varlığı veri tabanı çalışması erişime açılmıştır.
Türkiye'de Yeraltı Edebiyatı
Merkez Müdür Yardımcımız Prof. Dr. S. Dilek Yalçın’ın Türkiye’de Yeraltı Edebiyatı kitabı yayımlandı.
Andreas Tietze'nin Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati
Merkezimiz Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Emine Yılmaz'ın beşinci cildinden bu yana yayın editörlüğünü yaptığı Andreas Tietze'nin Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati'nin son ciltleri de yayımlandı.
Sevortyan'ın Etimolojik Sözlüğü
Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın'ın "Sevortyan'ın Etimolojik Sözlüğü" Nihayet Tamamlanıyor başlıklı makalesi Türk Dil Kurumunun dergisi Türk Dili'nin Ağustos 2020 sayısında yayımlandı.
Türkçe Sözlük
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN'ın başkanlığını yaptığı çalışma grubu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük'ün yeni baskısı Türk Dil Kurumu tarafından yayımlandı.
İstanbul Ansiklopedisi Söz Varlığı Veri Tabanı Çalışması

Merkezimizde yürütmekte olduğumuz İstanbul Ansiklopedisi Söz Varlığı veri tabanı çalışmasının deneme sürümü erişime açılmıştır.

Türk ansiklopedicilik tarihinde Reşad Ekrem Koçu’nun yayımlamış olduğu İstanbul Ansiklopedisi’nin çok özel bir yeri vardır. İlk baskısı 1944 yılının kasım ayında, ikinci baskısı 1958 yılının temmuz ayında fasiküller hâlinde yayımlanmaya başlanan ancak her iki yayımı da tamamlanamayan İstanbul Ansiklopedisi günümüzde koleksiyonerlerin, sahafların en çok peşinde koştuğu, az bulunan on birinci cildini konu edinen bir filmin bile çevrildiği nadir bir eserdir.

İstanbul Ansiklopedisi’ni bu kadar ayrıcalıklı kılan, nevi şahsına münhasır bir eser olmasıdır. İstanbul’un tarihini araştıran, bu konudaki kaynakları tarayan, belgeleri toplayan, eşsiz bir İstanbul arşivi oluşturan Reşad Ekrem Koçu, fethin beş yüzüncü yıl dönümünde yirmi dört ciltte tamamlanacak bir ansiklopedi çıkarmak düşüncesindeydi. “Tarihi sevdiren adam” olarak nitelenen hocası Ahmet Refik Altınay’ın izinden giden ve Türk tarihinin çeşitli dönemlerini konu edinen ilgi çekici yazılarıyla, kitaplarıyla tanınan Reşad Ekrem Koçu, İstanbul ile ilgili her şeyi kayıt altına almak, kendi ifadesiyle bir “İstanbul kütüğü” oluşturmak istiyordu. Ansiklopedinin tanıtımı için dağıtılan el ilanında “İstanbul Ansiklopedisi her şeyden evvel bu büyük beldenin üzerindeki Türk damgasını belirtir” sözleriyle şehrin Türk tarihinin, fethin beş yüzüncü yıl dönümü dolayısıyla ortaya konulacağı ifade edilmiştir.

Reşad Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nin ilk fasikülünün arka kapağında eserin kapsamını şöyle belirlemiştir:

  • İstanbul’un cami, mescit, tekke, türbe, kilise, ayazma, çeşme, sebil, saray, yalı, konak köşk, han, hamam, tiyatro, kahvehane, meyhane… Bütün yapıları…
  • İstanbul’un devlet adamı, âlim, şair, sanatkâr, iş adamı, hekim, muallim, hoca, derviş, papaz, keşiş, meczup, hanende, sazende, çengi, köçek, ayyaş, derbeder, pehlivan, tulumbacı, kabadayı, kumarbaz, hırsız, serseri, dilenci… Bütün şöhretleri…
  • İstanbul’un dağı, bayırı, suyu, havası, mesire yerleri, bahçeleri, bostanları ve ilâh… Bütün tabiat güzellikleri ve coğrafyası…
  • İstanbul’un sokakları, mahalleleri, semtleri… Yangınları, salgınları, zelzeleleri, ihtilâlleri, cinayetleri ve dillere destan olan aşk maceraları…
  • İstanbul halkının devir devir âdet, an’ane, giyim ve kuşamı…
  • İstanbul argosu…
  • İstanbul’a ait resimler, şiirler, kitaplar, romanlar, seyahatnameler…
  • İstanbul’a gelmiş yabancı şöhretler…

İstanbul’un bütün maddî ve manevî değerlerini, bütün yönlerini kayıt altına almaya çalışan Reşad Ekrem Koçu’nun eserinin önemi yok olan, bozulan, değişen kültür değerlerimizin gözümüzün önünde yitip gitmesiyle her geçen gün artmaktadır.

Yitip giden bir başka değer daha var: İstanbul Türkçesi…

Türk yazı dilinin kuralları belirlenirken İstanbul Türkçesinin alındığı bilinmektedir. Aradan geçen zaman içerisinde İstanbul Türkçesi de yitip gitmiştir. İstanbul Ansiklopedisi’nin pek çok maddesini tatlı üslubuyla kaleme alan Reşad Ekrem Koçu gibi dönemin tanınmış bilim ve kültür insanları, kalem erbabı yazdıkları maddelerle esere katkıda bulunmuşlardır. Koçu’nun bazı maddeleri de bizzat yazmasına karşılık müstear adlar kullandığı da bilinmektedir. Ansiklopedinin üslubunu korumak isteyen Koçu, “kalem arkadaşı” diye nitelediği yazarların gönderdiği maddelere de üslup birliği kaygısıyla müdahalelerde bulunmuştur. Kısacası 1944 yılında yayımlanmaya başlayan İstanbul Ansiklopedisi’nin İstanbul Türkçesi yazı dilinin geçen yüzyıldaki örneği olduğunu düşüncesindeyiz. Bu düşüncemizin sonucunda İstanbul Ansiklopedisi’nin birinci baskısına ait 33 fasikülü Merkezimizce bilgisayar ortamına aktarılmış ve hazırlanan bir yazılım aracılığıyla söz varlığı üzerinde araştırma yapılması için kullanıma sunulmuştur.

Bu çalışmada amacımız, dil bilimi, dil bilgisi ve sözlük bilimi araştırmacılarına İstanbul Türkçesinin örneği olabilecek bir söz varlığı kaynağı sunmaktır. Merhum Reşad Ekrem Koçu’nun ve eserinin telif haklarına saygımızın gereği, aranan sözlerin anlamını ortaya koyacak, eş dizimliliklerini gösterecek kadar birkaç sözcüklük bölümüne erişim sağlanmaktadır.

Bu çalışmamızın araştırmacılara yararlı olmasını dileriz.